Türkçe sürümüyle yaklaşık iki yıldan beri ülkemizdeki Android kullanıcılarına hizmet veren Google Play Store, bugünden itibaren TL dönemini başlattı. Google Play üzerindeki Android uygulamalarının TL karşılıklarını görebileceğiniz mağaza üzerinden satın alacağınız her türlü uygulama için kredi kartınızla Türk Lirası olarak ödeme yapılabilecek. Yaklaşık 1 yıldır Google’ın en büyük rakibi AppStore üzerinde uygulama satışlarında kullanılan Türk Lirası ile alışveriş dönemi, Google’ı da etkilemiş olacak ki şirket TL dönemini başlatarak Türk kullanıcılara dahada yakınlaşmış oldu.


Bir önceki yazımız olan Telefon Kılıfı Alana Akıllı Telefon Bedava başlıklı makalemizde hukuki boşluklar, taksit uygulamasına çare ve taksitle telefon almak için yöntemler hakkında bilgiler verilmektedir

Instagram bir fotoğrafçının platformu olarak başlamış olabilir ama o zamandan beri insanlar arasındaki sosyal bağlantıları oluşturur ve sosyal grafiğin tamamen farklı bir boyuta getirdi. Daha önce sizlere Instagram’ın yeni bir uygulamaya geçeceğini ve kullanıcılarına özel mesajlaşma platformu sunacağı haberini duyurmuştuk.

Instagram, resmi web sitesinden yaptığı duyuru ile bu mesajlaşma platformunu kullanıcılarına sunduğunu açıkladı. Açıklamasında Instagram, direct, arkadaşlar fotoğraf ve video mesajlarını göndermek için yeni bir yol getirdiğini söyledi.

Geçtiğimiz üç yıl içinde büyüyen Instagram, tüm dünyada anılarını paylaşan 150 milyondan fazla kullanıcısı ile sadece fotoğrafçılığı geliştirmedi. Bunu yanı sıra Instagram, görsel iletişim aracı haline geldi.



Bundan böyle Instagram hesabınızı açtığınızda, üst köşede yeni bir simge göreceksiniz. Bu simgeye tıkladığınızda gelen kutunuz açılacak ve size fotoğraf ve video gönderilen mesajları görebileceksiniz. Eğer bir fotoğraf veya video göndermek istiyorsanız, yapmanız gereken şey çok basit, fotoğraf veya video yakalama ve düzenleme ekranlarına girmek için kamera düğmesine dokunun. Açılan ekranın üst kısmında “Takipçiler” ile paylaşmak veya belirli kişilerle paylaşmak için “ Direct” seçeneklerini göreceksiniz.

Eğer belirli kişilere bir fotoğraf veya video gönderecekseniz, “Direct” seçeneğine dokunduğunuzda çıkan sayfada göndermek istediğiniz kişi veya kişileri seçiyorsunuz.

Daha fazla kişiye ulaşma çabasındaki Twitter, internet erişimi olmayan standart cep telefonları sahipleri için yeni bir hizmet sunmaya başlıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki kullanıcıları hedefleyen bu yeni hizmet ile kişiler telefonlarından internete bağlanamıyor olsa bile Twitter içeriklerini görebilecek.

Reuters‘in haberine göre Twitter’ın daha fazla cihazda görüntülenebilmesini sağlayacak olan bu hizmet için sosyal ağ Singapurlu girişim U2opia Mobile ile işbirliğine gidiyor. 2014′ün ilk çeyreğinde hayata geçmesi beklenen bu hizmet ile akıllı telefonu olmayan kullanıcılar internet bağlantısına gerek kalmadan, sadece telefonlarından bir kodu tuşlayarak Twitter’daki popüler gündem konularını telefonlarından görüntüleyebilecek.



Twitter, standart cep telefon sahiplerini hedefleyen bu hizmeti ile Facebook‘un izinden gidiyor. Zira Facebook da benzer bir hizmete sahip. Sosyal ağ, bilindiği gibi iki sene önce yayınladığı “Facebook For Every Phone” (Her Telefona Facebook) ile akıllı olmayan telefon sahiplerine Facebook’a ulaşma şansı veriyor.

Haber kaynağı, sohbet ve fotoğraflar gibi Facebook’un en temel özelliklerini barındıran bu Facebook uygulamasının 100 milyon aktif kullanıcıyı geçmesi Twitter’ı da harekete geçirmişe benziyor. Gelişmekte olan ülkelerde her 10 kişiden 8′inin telefonlarından internete bağlanamadığı düşünülürse, sosyal ağların daha fazla kullanıcıya erişmek için böyle bir hizmeti benimseme sebepleri daha da anlaşılır oluyor.

Twitter, bu hizmetini önümüzdeki sene hayata geçirdiği zaman şu anda kısıtlı bir şekilde ulaşabildiği Hindistan, Endenozya ve Filipinler gibi birçok gelişmekte olan ülkede adını daha çok duyuracak. Böylelikle sadece akıllı telefon sahiplerini değil, internet bağlantısı olmayan, standart cep telefon sahiplerini de mobil kullanıcıları arasına katacak olan Twitter, Facebook’un kullanıcı sayısına yaklaşma yolunda bir adım daha atmış olacak.

PlayStation 3′ün tanıtıldığı 2006 yılından bu yana oyun dünyasında önemli değişimler yaşandı. Önce PC oyunculuğu ardından ise son dönemde konsolların geleceği sıkça tartışıldı. Akıllı telefon ve tabletlerin sundukları oyun deneyimindeki ilerleme Sony için de yeni bir dönemi işaret ediyordu. PlayStation konsol olarak mı kalacak yoksa şimdiden Apple ve Google gibi şirketlerin tehdidi altında olan oturma odasına mı yönelecekti?

Ne var ki Sony bu konuda herhangi bir seçim yapmadı. Konsol meraklılarının 7 yıl beklemek zorunda kaldığı PlayStation 4safkan konsol özelliklerini halen tüm gücüyle taşırken oturma odasına yönelik uygulama ve hizmetleri de barındıran bir konsol olarak karşımıza çıktı. Bir revizyonlu olmak üzere iki adet PS3 modelini piyasaya süren Sony, bu konsolla yakaladığı tecrübeye güvenerek böyle bir adım attı. Yani Japon devi PlayStation 4′ün genel itibarıyla 2021′de de satın alınabilecek bir konsol olduğunu düşünüyor.

15 Kasım’da Kuzey Amerika’da piyasaya çıkan ve 24 saatte 1 milyon fazla satan PlayStation 4 için geçtiğimiz günlerde yayınladığımız kutu açılımı içeriğinde yeni nesil konsol hakkındaki bütün detayları sizlerle paylaşacağımızın sözünü vermiştik. Çıkışıyla büyük heyecan yaratan PlayStaion 4′ü tüm detaylarıyla inceledik. Hazırsanız anlatmaya başlayalım.


Kutu İçeriği

Daha önce de belirttiğimiz gibi PlayStation 4, 15.6 inç laptoplarda gördüğümüz dikdörtgen bir kutuda sunuluyor. 2.8 kg ağırlığındaki konsol dışında kutu içeriğinde ağırlık yapacak başka bir parça bulunmadığı için kutu size oldukça hafif geliyor. Konsol ve controller ile birlikte beraberinde verilen birkaç bağlantı kablosunu içeren PlayStation ile adaptör ile Kinect gibi öğeleri de barındıran Xbox One kutuları arasında hem boyutta hem de ağırlıkta büyük fark bulunuyor.

PlayStation’un kutu içeriği konsol, DualShock 4 controller, birer adet HDMI, güç ve USB kablosu ile birlikte yine bir adet mono kulaklıktan oluşuyor. PlayStation 4 ile ilgili yazılı materyaller ise bütün elektronik cihazlarda olduğu gibi içeriğini tamamlayan diğer öğeler olarak kutudan çıkıyor.



Burada kulaklık için bir parantez açmakta fayda var. Çünkü Sony PS4 ile birlikte ilk defa konsol paketinde bir kulaklığa yer verdi. Nitekim bu mono kulaklık pahalı bir parça gibi görünmese de PS4′e uyumlu tasarımı ve oyuncuların birbiriyle iletişim kurmasını sağlayan mikrofonuyla öne çıkıyor.

PlayStation’un kutu içeriğiyle ilgili söyleyebileceğimiz iki dikkat çekici nokta bulunuyor. Birincisi PlayStation 4′teki oyun deneyimini tamamlaması için geliştirilen Eye Camera’nın kutu içeriğinde yer almıyor olması. Her ne kadar toplam fiyatta 40 dolar daha avantajlı olsa da bu açıdan PS4′ün Xbox One’ın gerisinde kaldığını söylemek gerekiyor. Sony’nin PS4′ü 399 dolardan satarak fiyat avantajı elde etme planı, Eye Camera ile uyumlu geliştiren DualShock 4′ten ve dolayısıyla konsol deneyiminden bazı şeyleri çalmış durumda. Eğer kutu içeriğinde olsaydı belki de kullanıcılar açısından daha önemli bir parça haline gelebilecek olan Eye Camera’yı muhtemelen çoğu kişi 59,99 dolar verip satın almayacaktır.
Tasarım

PlayStation 4′ü kutusundan çıkardığınızda basın görsellerinden çok daha küçük olduğu yargısına varıyorsunuz. Konsolun tasarımından olsa gerek yükseklik gerekse kapladığı alan bakımından aşağı yukarı aynı boyutta olsalar da PS4, PS3′ten daha ufak görünüyor. PS4 bu açıdan 80′lerden fırlamış bir video kaset oynatıcısına benzeyen Xbox One’a fark atıyor. PS4′ün içinde bulunan güç kaynağı nedeniyle adaptörü bulunmuyor. Dolayısıyla TV çevresinde bir yanda yerden tasarruf ederken aynı zamanda elektronik yığını oluşturmamış oluyorsunuz.

275 x 53 x 305 mm boyutlarındaki PS4, Jet Black adı verilen büyük bir bölümü mat siyah plastikten oluşan zarif bir tasarıma sahip. İki katmanlı bir yapıda tasarlanan konsol hem yatay hem de dik konumda kullanılabiliyor. Dilerseniz dik konum için sunulan kaideye 20 dolara satın alabiliyorsunuz.



Yatay konumda iken sol tarafta bulunan parlak bölüm aynı zamanda çıkarılabilir disk bölümünün kapağını oluşturuyor. Üzerinde Sony logosunun yerleştirildiği parlak bölüm cihazın görünümünü güzelleştiren detaylardan biri olarak göze çarpıyor.

PS4′ün keskin hatları onu bir hayli ciddi bir cihaz yapıyor. Bu konsolda PS3 ve revize kasalardaki yuvarlak hatlardan eser yok. Bütün etrafı sert ve keskin köşelerle dolu ancak bunda herhangi bir sorun bulunmuyor. Çünkü bu cihaz bir oyuncak değil.

Yatay konumda iken kasanın ön tarafında disk girişi, iki adet USB portu ile açma kapama ve disk çıkarma düğmeleri yer alıyor. USB 3.0 (sonunda cihaz standby modundayken de controller’ınızı şarj edebileceksiniz!) girişlerini DualShock 4′ü ya da diğer cihazları şarj etmek ve veri aktarımı gibi diğer işlemlerde kullanabiliyorsunuz. İki katmanın ortasında yer alan bu bölümde bir de Blu-ray için 6X, DVD içinse 8X hız sunan disk sürücü bulunuyor. Tam karşıdan bakmadıkça bu bileşenleri göremiyorsunuz.



Kasanın mat ile parlak bölümünü ayıran şeffaf LED çıta ise konsol çalışırken önden arkaya doğru ışık yayıyor. Konsolun önündeki açma kapama ve disk çıkarma düğmelerine bağlanan bu çıta PS4′ü özel kılan tasarım detaylarından. Ancak dokunmatik olarak geliştirilen düğmelere biraz alışmak gerekiyor. Örneğin; disk çıkarmak için düğmeye bastığınızda bir tam geri bildirim alamadığınız için gözünüz ve kulağını disk yuvasında oluyor.

Bağlantı öğelerinin toplandığı arka tarafta ise havalandırma ızgarasıyla birlikte HDMI out, Optical Digital Out, LAN ve AUX olmak üzere dört adet port bulunuyor. Oturma odasına yönelik özellikler taşıyan Xbox One’ta ise bunlardan farklı olarak bir adet cihazı sahip olduğunuz uydu kutunuza (Tivibu, D-Smart, Digiturk vb. gibi) bağlayan bir HDMI IN portu ve Kinect girişi yerleştirilmiş durumda.
Başlangıç

Tıpkı PS3′te olduğu gibi PlayStation 4′ü de kurmak oldukça basit. (Çünkü bütün sistem PS4, DualShock 4 ve iki kablodan ibaret) Konsolu birkaç adımda televizyonunuza bağlayıp kullanmaya başlayabiliyorsunuz. Hatta eğer PS3 sahibiyseniz kablo değiştirmenize bile gerek yok. Aynı güç ve HDMI kablosuyla PS4′ü kullanabiliyorsunuz.

PS4 bazı konularda PS3′ten birçok detay barındırıyor. Örneğin, cihazı açtığınızda çıkan uyarı sesi PS3 ile aynı. Cihaz yaklaşık 10 saniyede açılıyor. Açılırken led çıta önce maviye sonra beyaz renge bürünüyor. Bu noktada cihazın çalışırkenki sessizliği dikkat çekiyor.



Bilindiği gibi PS4, yaklaşık 300 MB boyutunda bir ilk gün patch’iyle birlikte geliyor. Nitekim cihazı açtıktan sonra önce internet bağlantısı ayarlarınızı yapmanız daha sonra ise bu yamayı yüklemeniz gerekiyor. Sony’nin vaat ettiği bazı özellikler bu yama ile birlikte cihaza yükleniyor. Yama ayrıca bugüne kadar rapor edilen bazı hataları, giderirken konsolun daha stabil çalışmasını sağlıyor.

Xbox One’ın aksine eğer çevrimdışı oyun oynamak niyetindeyseniz bu adımları geçerek devam edebiliyorsunuz. Ama online mağazayı kullanmak ve oyunları multiplayer oynamak için bu güncellemeyi yapmak şart.
Donanım

Donanım olarak PC tarzı bir konsol olan PS4 AMD tarafından geliştirilen özel bir çip kullanıyor. Bu çip akıllı telefon ve tablet çiplerinde olduğu gibi hem bir işlemci hem de bir GPU barındırıyor. PS4′ün Jaguar ailesinin bir mensubu olan 8 çekirdekli işlemcisi 1.84 teraflop işlem gücüne sahip. X84 mimarili düşük güç tüketen Jaguar işlemciye AMD’nin Radeon serisinden bir GPU eşlik ediyor. Bu bileşenler yeni nesil konsola PS3′ten 10 kat daha fazla işlem gücü kazandırıyor.

PS4′ün grafik potansiyelini gösteren aşağıdaki videoyu mutlaka izleyin!



PS4′ün oyun canavarı PC’leri andıran sisteminin diğer önemli bir parçası ise 8GB’lik süper hızlı GDDR5 belleği. Nitekim PS4′ün ne arayüz ne de oyunlarda zorlanmayışında bu RAM gücü büyük bir rol oynuyor.

500 GB depolama alanı bulunan PS4′te 6x Blu-ray disk sürücü yer alıyor. Yeni disk sürücü oyunların yüklenmesinde dikkat çekici bir fark yaratıyor. Konsolda bulunan diğer özellikler ise şöyle:

Ethernet (10BASE-T, 100BASE-TX, 1000BASE-T), 802.11 b/g/n Wi-Fi, Bluetooth 2.1


Arayüz

Sony, PS4′te arayüzünü önemli ölçüde kolaylaştırdı. PS3′teki “XrossMediaBar” adlı arayüzden bazı öğeleri taşıyan PS4 ana ekranı mavi bir zemin üzerinde iki sıralı akış yerleşimine sahip. “Dynamic Menu” adlı bu arayüzdeki ilk menüde oyunlarla birlikte Yenilikler, PlayStation’dan Canlı Yayın, The Playroom, İnternet Tarayıcısı ve Kütüphane bölümlerine ulaşabiliyorsunuz.

Esasında tüm arayüzün merkezini sosyal yetenekleri (Facebook entegrasyonu gibi) nedeniyle Yenilikler bölümü oluşturuyor. Yenilikler bölümü tamamen güncel bilgilerle dolu. PSN’e ait güncelleme bilgileri, oyun arkadaşlarınızın son durumuyla ilgili bildirimler, videolar ve bir sürü yeni içerikle harmanlanan gerçekten geniş bir dünya.



İkinci menüde ise PlayStation Store, Bildirimler, Arkadaşlar, Mesajlar, Parti (diğer oyuncularla oyun oynayıp sesli sohbet yapabiliyorsunuz), Profil, Kupalar, Ayarlar ve Güç seçeneklerini görüyorsunuz.

PS4′ün donanımsal gücü hem arayüze hem de oyunlara iyi yansıyor. Sistemin açılmasıyla birlikte birkaç saniye içinde tüm arayüz kullanıma hazır hale geliyor. İkonlar arasındaki geçişler çok hızlı ve ulaşmak istediğiniz seçeneklere kolayca ulaşabiliyorsunuz. XMB’de oyun sırasında PS tuşuna bastığınızda yeterince hızlı bir reaksiyon alamıyordunuz. Yeni arayüz bu konuda gerçekten başarılı.

PS tuşuna basar basmaz oyun duraklatılıyor ve siz menüye geri dönebiliyorsunuz. PS menüsünde controller ile ilgili ayarları yapabildiğiniz Cihazları Ayarla, PS4 Oturumunu Kapat, Bekleme Moduna Gir ve PS4 Sistemini Kapat seçenekleri yer alıyor.



Buna ek olarak bir oyundayken önce menüye dönüp sonra başka bir oyunu çalıştırmak isterseniz de arayüzden beklediğiniz cevabı alabiliyorsunuz. Ne kadar zorlarsanız zorlayın arayüz ve donanım uyumu bozulmuyor. Bu haliyle bile etkileyici bir hız sunan Dynamic Menu, SSD takviyesiyle birlikte eminiz uçacaktır.

Tüm bunlara karşın arayüzün biraz fazla basit olduğunu da belirtmek gerekiyor. Bazı kullanıcılar eminiz kısa bir süre içinde hem değiştirilemeyen mavi zeminden hem de arayüzün çok fazla zengin olmayan yapısından sıkılacaktır. Ama söz konusu oyun oynamak olduğu için bu durum PS4 açısından büyük bir sorun teşkil etmiyor.
Medya ve Online Deneyim

PS4′ün medya çeşitliliği PS3′ten çok daha fazla. Sony’nin Music Unlimited ve Video Unlimited servisleri konsolu bu açıdan besleyeceğini tahmin ediyoruz. Çünkü servisler Türkiye’de aktif olmadığı için her ikisini de deneme fırsatı bulamadık. Umarız 13 Aralık’ta cihazın Türkiye’de satışa çıkmasıyla birlikte bu iki servisi ülkemizde kullanma fırsatı buluruz. Muhtemelen oyun oynarken arka tarafta müzik dinleyebilmek birçok kullanıcıyı memnun edecektir.



Diğer yandan PS4′ün getirdiği önemli yeniliklerden bir tanesi de “Share”, yani video paylaşma özelliği. Oyunlar sırasında DualShock 4 üzerindeki Share tuşunu kullanarak 15 dakikaya kadar oyun içi videolarınızı arkadaşlarını ya da sosyal ağlardaki takipçilerinizle paylaşabiliyorsunuz. Tuşa basar basmaz karşınıza çıkan menüden çekime başlamak ya da Twitch, Ustream ya da Facebook ve Twitter’da paylaşım yapabilmek ise çok basit.

PlayStation Store

PS3′te Xbox Live’ın gerisinde kalan nam-ı diğer PSN rakibini hala geçemese de çok daha zengin özelliklere sahip. Sol tarafta bulunan sütunda film, TV, oyun gibi dijital ürünlere ulaşabiliyorsunuz. İndirme ve bekleme seçenekleri hem basit hem de esnek. Oyun çeşitliliği ise şu an için yeterli.

Bunlara ek olarak PS4′te birçok üçüncü parti uygulama bulunuyor. Hulu Plus, Netflix gibi ABD’de popüler olan ancak Türkiye’den erişemediğimiz bu uygulamalar arasında Lovefilm ve iPlayer da yer alıyor. PS4 ABD’de 11 uygulama ile çıkmıştı. Avrupa’ya ise 18 uygulama ile geliyor. Ancak bu uygulamaların hangilerini kullanabileceğimizi şimdilik tam olarak bilemiyoruz.

Bu arada PS3′ten kalan bir PSN ID’niz varsa PS4′te yenisini açmanıza gerek kalmıyor. Hesabınızı PSN bölümünden girişi yaparak aktif edebiliyorsunuz. PSN’de DC Universe Online ve War Thunder gibi birçok ücretsiz oyun bulunuyor. Yeni oyun koleksiyonunuzu oluşturmanız biraz zaman ve bütçe gerektirdiği için ilk zamanlar PS4 deneyimini bu oyunlarla yaşayabilirsiniz.



Bununla birlikte kullanıcıların merakla beklediği oyunlar şimdiden PSN’deki yerini almış durumda. Örneğin, Battlefield 4 ve Assassin’s Creed IV: Black Flag 60 dolar gibi makul sayılabilecek fiyatlarla dijital olarak satın alınabiliyor. Oyunları indirirken oynayabilmeniz ise PSN’in yeni ve önemli özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda indirdiğiniz oyunları ailenizin diğer üyeleri ya da arkadaşlarınız ücretsiz olarak faydalanabiliyor. Bu durum çevrimdışı kullanabilme özelliğiyle birlikte Xbox One ile olan rekabetinde PS4′e ciddi bir avantaj sağlıyor.

Sony PS4 ile birlikte mobil uygulamasını da devreye soktu. iOS ve Android sürümleri bulunan PlayStation App ile akıllı telefonunuz üzerinden PSN’e ulaşabiliyor, oyun satın alabiliyor ve konsolunuzun bu oyunu indirmesini sağlayabiliyorsunuz. Yani işten eve döndüğünüzde oyun oynayamaya hemen başlayabiliyorsunuz.

Sony’nin abonelik sistemi PlayStation Plus ile hızlı oyun sistemi PS4′teki yerini alıyor. 12 aylık üyeliği 99 TL olan PS Plus, PS3 PS Vita ve PS4 uyumlu olarak çalışıbiliyor. Yani üyeliğinizi üç cihazda da kullanabiliyorsunuz. 14 günlük deneme süresi bulunan PS Plus ile dünyanın önde gelen video platformu ve topluluğu Twitch ile canlı yayın yapabiliyorsunuz.
DualShock 4

Sony’nin PS3 için geliştirdiği DualShock 3 controller’ı gerek ergonomi gerekse kullanıcı deneyimi bakımından Xbox’ın gerisindeydi. Köşeli bir yapıya sahip olan DS3 uzun vadede elinizin ve parmaklarınızın bazı bölgelerini fiziksel olarak zorluyordu.

PlayStation 4′ün yeni DualShock 4 controller’ı dördüncü nesil konsolun tasarımıyla birlikte en çok değişikliğin bulunduğu parça konumunda. DS4, daha yumuşak hatlarla yeniden tasarlanmış. Yatay olarak eski controller ile aynı boyutlara sahip DualShock 4′ün kavrama yerleri avuca daha iyi oturması bakımından biraz daha uzatılmış. Kıvrımların yumuşatılmasına ek olarak tuşlar da eski controller’dan çok daha konforlu. Ancak Sony’nin yıllardır koruduğu iskelet değişmemiş. Yani PS4′te alışmak zorunda olduğunuz değil, mevcut deneyimi daha iyi hale getiren bir controller ile karşı karşıyayız.



DS4′ün ele iyi oturmasında controller’ın ağırlığının biraz artırılmasının da payı var. Zira DS3 elde biraz hafif kalıyordu ve controller size bir boşluk hissi veriyordu. Bu nedenle DS4′ün daha ağır olması bir dezavantaj değil aksine oyun deneyimini artıran önemli bir detay.

DS4′ün arkasında yer alan R1,L1,R2 ve L2 tuşlarında yapısal değişiklikler göze çarpıyor. Bugüne değil bu bölümde pek fazla değişiklik yapmayan Sony, bu kez tuşları hem birbirine daha çok yaklaştırmış hem de şekillerini değiştirmiş. Bu değişiklik ise parmaklarınızın tuşlara ulaşmasını ve basma hissini olumlu yönde etkilemiş. Tuşlar daha hassas ve tetik uzunlukları kısa. DS3′te elinizi tetikten, yani R2 ve L2 tuşlarından çektiğinizde çıkan kötü tıklama sesi artık yok. Formu değiştirilen yön tuşları ise DS3′teki gibi parmağınıza batmıyor.



Eski controller’dan farklı olarak analog’da (L3 ve R3) dikkat çekici bir değişim görülüyor. Zira analog çubukların uzunluğu artık daha kısa. Bu da başparmağınızın analog’a kolay ulaşmasını sağlıyor. Tahminimizce PlayStation ile yeni tanışacak olanlar bu yeni dizayn sayesinde daha az başparmak ağrısı çekecekler. Bununla birlikte analog’ların hassaslığının da artırıldığını belirtmek gerekiyor. Zira herhangi bir yöne ittirdiğiniz anda komutunuz oyun ya da arayüzde algılanıyor.



İlk kez DualShock 4′te yer verilen LED bölüm, controller’ı elde tutarken konsola bakan kısmına yerleştirilmiş. Işık rengi örneğin oyunlarda sağlık durumunuza bağlı olarak renk değiştirebiliyor, fakat konumu nedeniyle siz oyun oynarken bu bölümü göremiyorsunuz. Zira bu LED ışık aynı zamanda controller’ı Playstation Eye Camera ile iletişimde tutuyor. Ne yazık ki Camera’ya sahip olmadığımız için biz controller’ın bu anlamdaki yeteneklerini test etme fırsatı bulamadık. DS3′te size bakan tarafta bulunan USB girişi ise LED bölümün hemen altında yer alıyor.

İçinde üç jiroskop, üç ivme ölçer olmak üzere altı eksenli hareket algılama sistemi bulunan DS4 klasik “Start” ve “Select” tuşlarını barındırmıyor. Bu tuşların bulunduğu bölümü mono hoparlör ve dokunmatik yüzey kaplıyor. Start ve Select tuşlarının yerini ise yeni Share ile Option tuşu dolduruyor. Option tuşu genel itibarıyla Start’ın işlevlerine sahip. Share ise adından da anlaşılacağı gibi PS4′ün paylaşım yeteneklerini kullanmanız için controller’a yerleştirilmiş. Ancak her iki tuş da sadece oyun durdurma ve başlatmadan çok daha fazla özellik sunuyor.

Şüphesiz DS4′ün en çok ilgi gören yeniliklerinden biri yeni dokunmatik yüzeyi. Controller’da önemli bir yer kaplayan iki noktalı dokunmatik yüzey, kapasitif bir tür. İlginç olarak bu yüzey aynı zamanda fiziksel olarak da tıklanabilir bir düğme. Ancak henüz dokunmatik yüzeyi tam olarak kullanabileceğiniz bir alan yok. Dynamic Menu’de dokunmatik yüzeyin herhangi bir işlevi bulunmuyor. Aynı şekilde oyunlarda da dokunmatik yüzeyin kullanımına yönelik pek fazla seçenek yok. Ancak Sony’nin ve oyun şirketlerinin gelecekte bu özelliğe daha çok yatırım yapacakları kesin.

Son olarak DS4′teki kulaklık ve EXT adlı yeni girişten bahsedelim. 3.5mm’lik jack girişine PS4′ün mono kulaklığını bağlayabiliyorsunuz. Böylelikle konsoldan uzaktayken de hem müzik hem de oyun deneyimini kulaklık üzerinden yaşamanız mümkün oluyor. DS4′ün standart bir kulaklık girişi barındırması kendi kulaklığınızı kullanarak müzik dinleyip Blu-ray film izleyebileceğiniz anlamına da geliyor. Kulaklık girişinin yanında bulunan EXT adlı girişin ise şimdilik ne işe yaradığını bilmiyoruz. Zira Sony bu konuda henüz bir açıklama yapmazken, tahminler EXT girişinin harici klavye için konulduğu yönünde.
Oyunlar

Bir konsolun en can alıcı yönü tabi ki oyunlar. Bilindiği gibi PS4, toplamda 97 farklı oyunla piyasaya çıktı. Şu an için oyunseverlerin merak ettiği oyunlar arasında Lego Marver Super Heroes, Assassin’s Creed IV Black Flag, Killzone: Shadow Fall, Injustice: Gods Among Us Ultimate Edition, Call of Duty Ghosts, DC Universe Online, Skylanders SWAP Force, FIFA 2014, Battlefield 4, Just Dance 2014, Angry Birds Star Wars, Madden NFL 25 ve NBA 2K14 ilk sırada yer alıyor. Biz ise bu oyunlar arasından FIFA 2014, Call of Duty Ghosts, Assassin’s Creed IV Black Flag ve Killzone: Shadow Fall’u deneme fırsatı bulduk.

Oyunlarla ilgili detaylara geçmeden önce önemli bir izlenimi paylaşmak istiyorum. Zira inceleme süresince edindiğim izlenim bu oyunların henüz PS4 sisteminin yarısını dahi kullanamadığı yönünde. PS3′teki oyun optimizasyonlarını göz önünde bulundurursak gelecekteki oyunların kullanıcılara gerçek bir şölen sunacağını söyleyebiliriz.

Öncelikle PS4 bütün oyunlarda 1080p desteğinin nimetlerini sonuna kadar kullanıyor. Çözünürlük ve grafik kalitesi hemen hemen bütün oyunlarda belirli bir standardın üzerinde. Sistemin gücü burada ortaya çıkarken oyunlarda herhangi bir şekilde fps düşüşü meydana gelmiyor.

Denediğimiz ilk oyunlardan biri PS4′ün en çok satan oyunu Activision yapımı Call of Duty: Ghosts oldu. Oyunun diskini konsola yerleştirdikten sonra saniyeler içinde kendinizi Call of Duty: Ghosts’u oynarken buluyorsunuz. PS3′teki oyuna girmeden önceki yükleme süresi PS4′te bir hayli kısa. Öyle ki sabit diske yükleme gerektiren bir oyun olan Call of Duty: Ghosts yaklaşık bir dakika içinde yüklendi. Daha sonra ben oyunu oynarken arka planda yükleme işlemi devam etti ve bu durum performansa herhangi olumsuz bir etki yapmadı. Oyuncuların yakından tanıdığı COD serisinin son oyunu Ghosts, PS4′te keyif alacağınız oyunlardan bir tanesi. PC’ye de çıkan bu oyun hakkında söylenecek çok fazla bir şey yok. Oyunun grafiklerini ilk gördüğümde açıkçası biraz hayal kırıklığına uğradım. Oyun sanki PS4′ten çok PS3 için geliştirilmiş gibi.



PS4′ün en çok merak edilen oyunlarından biri olan Killzone: Shadow Fall ise bu anlamda gerçekten başarılı. 1080p destekli grafikler oyunun her anında kendini gösteriyor. Efsane serinin 6. oyunu Killzone: Shadow Fall, bizleri 3. oyunun 30 yıl sonrasına götürüyor. Bu oyunda Vektan ve Helghast ırklarının duvarla ayrılmış şehirlerine konuk oluyoruz. Uzun ve etkileyici grafiklerle dolu bir sinematiklerle dolu oyunda modelleme ve kaplamaların kalitesi dikkat çekiyor. Aksiyonun bol olduğu bölümlerde bile parlayan su damlaları diğer küçük detayları görebiliyorsunuz. Ayrıca oyundaki OWL robotunu dokunmatik yüzeyle yönetebiliyorsunuz.



Aynı şekilde FIFA 2014 de PS4′te farkını ortaya koyan oyunlardan. Next-gen grafiklerine sahip oyunda çimlerden oyuncu modellemelerine kadar her şey çok detaylı. Sahadaki görsel şölende her biri ayrı hareket eden seyircilerin payı da büyük. Zira gol sonraları oyun karşınıza bol bol tribün sahneleri getiriyor. Tribünlerdei animasyon çeşitliliği oyuna da yansıyor. Futbolcuların kendine has hareketlerinin sayısı da artırılmış. FIFA bu anlamda sıkı bir PES tutkunu olan beni bile oldukça uzun bir süre PS4 başında tutmayı başardı.



Tüm bunlara karşın PS4′ün PC grafiklerinden daha fazlasını vaat etmediğini de söylemek gerek. PS4′ün potansiyelini tam olarak ortaya koyabilmesi için henüz biraz beklemek gerekecek gibi.
Sonuç

Her şeyden önce PlayStation 4 bir oyun konsolu ve şu an için bu konuda dünyanın en iyisi. Cell’den vazgeçilerek AMD’nin özel olarak tasarladığı yeni işlemcisi ve diğer donanım parçaları PS4′e kullanırken fark edebildiğiniz bir hız kazandırırken, oyun deneyimi DualShock 4 controller ile birlikte ulaşılması zor bir seviyeye çıkıyor. Bu anlamda sınırlarını iyi çizen Sony’nin rakipsiz olduğunu söylemek gerekiyor. Eğer önceliğiniz oyunsa o zaman ilk tercihiniz PlayStation 4 olmalı.

Diğer yandan PS4 sadece oyunda iddialı değil. Yeni Dynamic Menu bazı PS kullanıcılarının sıklıkla yakındığı XMB arayüzünden çok daha iyi. Bu konuda tamamen bir değişime gitmeyi tercih etmeyen Sony, en çok ihtiyaç duyacağınız öğeleri hemen elinizin altına getirecek bir tasarım gerçekleştirmiş. Bu doğrultuda PS4′ün kazandığı yeni dijital özellikler ise kullanıcıları çoğu zaman oyunlardan uzaklaştırarak dünyada neler olup bittiğini de gösterecek kadar kapsamlı ve eğlenceli.

Diğer yandan canlı yayından Facebook ve Twitter entegrasyonuna, müzik ile video servislerinden gelecekte yüzleri bulacak uygulama ekosistemine kadar PlayStation birçok özelliğiyle oturma odasını da hedefleyen bir konsol. Deneme fırsatı bulamadığımız Remote Play ve Eye Camera PS4′ün geniş eğlence potansiyelini oluşturan özelliklerinden sadece birkaçı.

Peki 399 dolara satılan PS4, en büyük rakibi Xbox One’dan iyi mi? Galiba bunun cevabını XB1′ı inceledikten sonra vermek daha mantıklı olacak.

Twitter geçtiğimiz saatlerde yayına aldığı uygulamayla birlikte milyonları şaşırtan bir karar almış oldu. Geçtiğimiz yıllarda da zaman zaman sansasyonel işlere imza atan dev sosyal medya aracı Twitter, geçtiğimiz saatlerde yine bir ilke imza attı. Dünyanın en aktif kullanılan 2. sosyal medya hizmeti olan Twitter, yeni bir sansür ile gündemde.

18 yaşın altındaki kişiler açtıkları Twitter hesaplarıyla birlikte marka ve onaylanmış olan alkol hesaplarını takip edemeyecekler. Takip için onay 18 yaş üstü bir profile sahip olunması gerekiyor. Bu çok büyük bir engel ve aşılamayası bir sorun değil fakat kağıt üstünde yapılması gereken bir önlem olarak karşımıza çıkıyor.

Örneğin herhangi bir alkol markasını takibe aldığınızda söz konusu alkol markasının Twitter hesabı size özel mesaj yani DM gönderiyor. Bu özel mesajda ise kullanıcının yaş bilgisinin doğrulanması isteniyor. Bu doğrulama 24 saat içinde yapılmazsa söz konusu hesap sizi takipçi listesinden çıkarıyor ve hesabı artık takip edemiyorsunuz. Bunun dışında eğer söz konusu şirketin yaş kriterinin altındaysanız otomatik olarak takip listesinden düşüyorsunuz.

ALINTIDIR